İçindekiler
Pre-seed yatırım aşaması, girişimciler için en heyecan verici ancak bir o kadar da zorlu dönemlerden biridir. Bu aşamada, fikir aşamasındaki girişimler ilk kez profesyonel yatırımcılarla tanışır ve işlerini büyütmek için kritik finansman arayışına girer. Pre-seed finansman, startup’ların hayallerini gerçeğe dönüştürmek için attıkları ilk ciddi adımdır.
Girişimcilik eğitim programları ile öne çıkan INVEXEN olarak bu yazıda, “pre-seed yatırım nedir?” sorusunun ötesine geçerek, erken aşama girişimlerin finansman bulma stratejilerini kapsamlı bir şekilde ele alacağız. Fikir aşamasından başarılı bir pre-seed tura nasıl geçiş yaparsınız? Yatırımcılar erken aşama girişimlerde ne ararlar ve hangi kriterlere odaklanır? İşte, pre-seed finansman sürecinizde başarılı olmak için bilmeniz gereken tüm stratejiler ve kritik noktalar…
Pre-Seed Yatırımı Nedir?
Pre-seed finansman, startup’ların fikir aşamasından minimum uygulanabilir bir ürün (MVP) geliştirme sürecine kadar olan dönemde ihtiyaç duydukları kaynaklara erişim sağlar. Bu yatırım turu, genellikle 50.000 TL ile 1.5 milyon TL arasında değişen miktarlarda gerçekleşir. Pre-seed aşamasında girişimler henüz gelir elde etmemiş olabilir. Yatırımcılar, bu aşamada daha çok ekibin potansiyeline, pazar büyüklüğüne ve iş modelinin ölçeklenebilirliğine odaklanır. Bu yatırım turu, seed yatırımdan önce gelen ve girişimlerin temellerini atmalarına yardımcı olan kritik bir finansman aşamasıdır.
Pre-seed yatırım aşamasının kendine özgü belirgin özellikleri vardır:
- Yüksek Risk, Yüksek Getiri: Bu aşamadaki girişimler kanıtlanmamış iş modelleriyle çalışır. Yatırımcılar potansiyel olarak yüksek getiriler karşılığında yüksek riskler alırlar.
- Ekip Odaklı Değerlendirme: Pre-seed aşamada ürünün henüz tam olarak geliştirilebilmesi için, kuruluşun kurucu ekibinin deneyimine, vizyona ve uygulama yeteneğine büyük önem verir.
- Hızlı Karar Süreçleri: Seed ve sonraki turlarla karşılaştırıldığında, seed öncesi yatırım süreçleri genellikle daha hızlı ilerler ve daha az bürokratik prosedür içerir.
Pre-Seed Aşamasının Girişim Hayat Döngüsündeki Yeri
Pre-seed yatırım, girişim yaşam döngüsünde stratejik bir konuma sahiptir. Bu aşama, bootstrap (kendi kendini finanse etme) ve seed yatırımı arasında bir köprü görevi görür. Girişimciler bu dönemde fikir doğrulama, ilk müşteri edinimi ve MVP geliştirme süreçlerini tamamlar. Başarılı bir tohum öncesi tur, girişimleri daha büyük yatırım turlarına hazırlamada kritik bir rol oynar. Bu süreçte kazanılan deneyim ve ağ, sonraki dönemlerde önemli avantajlar sağlar.

Pre-Seed Aşamasında Finansman Kaynakları
Pre-seed finansman için girişimcilerin başvurabileceği çeşitli kaynak türleri bulunmaktadır.
- Melek Yatırımcılar
Melek yatırımcılar, seed öncesi aşamadaki girişimler için en yaygın finansman kaynaklarından biridir. Bu bireysel yatırımcılar genellikle deneyimli girişimciler veya iş dünyasından başarılı figürlerdir. Melek yatırımcılar yalnızca finansman sağlamakla kalmaz, aynı zamanda mentorluk ve ağ desteği de sunar. Deneyimli melek yatırımcılar girişimcilere stratejik tavsiyelerde bulunur ve sektör bağlantılarını paylaşır. Bu destek özellikle ilk kez girişimci olanlar için değerlidir. Melek yatırım süreçleri genellikle daha esnek ve daha hızlıdır. Melek yatırımcılar kurumsal yatırımcılara kıyasla daha hızlı kararlar alabilir ve daha az bürokratik sürece ihtiyaç duyarlar.
- Mikro VC Fonları
Mikro VC fonları, pre-seed ve seed aşamalarında küçük yatırımlar yapan profesyonel yatırım fonlarıdır. Bu fonlar genellikle 50.000 TL ile 500.000 TL arasında yatırım yaparlar. Mikro VC’ler bir portföy yaklaşımı benimser ve çok sayıda erken aşama girişime yatırım yaparlar. Bu fonlar melek yatırımcılardan daha yapılandırılmış süreçlere sahiptir ancak büyük VC fonlarından daha esnek çalışırlar. Türkiye’deki mikro VC sayısı son yıllarda artmıştır ve bu alanda önemli miktarda fon toplama gerçekleşmiştir. Bu gelişme pre-seed aşama girişimleri için fon erişimini kolaylaştırmıştır.
- Hızlandırıcı Programlar
Startup hızlandırıcıları, Pre-seed finansmanı için alternatif bir yol sunar. Bu programlar genellikle yoğun 3-6 aylık bir eğitim ve mentorluk sürecinin sonunda yatırım sağlar. Hızlandırıcı programlar, finansmanın yanı sıra kapsamlı eğitim, mentorluk ve ağ kurma fırsatları sunar. Girişimciler, iş modelleri geliştirme, müşteri doğrulama ve yatırımcılar için sunumlar hazırlama konusunda yoğun eğitim alırlar. En iyi bilinen hızlandırıcı programlar arasında Techstars, Y Combinator ve yerel olarak Startup.istanbul gibi programlar bulunur. Bu programlara kabul edilmek rekabetçi bir süreçtir, ancak başarılı olunduğunda hem finansman hem de değerli ağ erişimi sağlar.
- Hibe ve Devlet Desteği
Kamu kurumları ve çeşitli kuruluşlar tarafından sağlanan hibeler, pre-seed aşamasında önemli bir finansman kaynağıdır. Bu destekler genellikle geri ödeme gerektirmez ve girişimlere değerli kaynaklar sağlar. TÜBİTAK BİGG programı, KOSGEB destekleri ve çeşitli belediye girişimcilik programları bu kategoriye girer. AB fonları ve uluslararası hibe programları da Türkiye’deki girişimciler için önemli fırsatlar sunar. Hibe başvuru süreçleri genellikle ayrıntılı dokümantasyon gerektirir ve uzun olabilir. Ancak bu tür finansman, sermaye seyreltmesi yaratmadığı için girişimciler için çok avantajlıdır.
Yatırımcılara Sunum Hazırlığı
Pre-seed aşamasında yatırımcılarla yapılacak sunumlar, finansman sürecinin en kritik bileşenlerinden biridir.
- Pitch Deck Hazırlama: Etkili bir pitch deck, pre-seed finansman sürecinin temel taşıdır. Bu sunum, genellikle 10-12 slayt arasında olmalı ve girişimin öz hikayesini net bir şekilde anlatmalıdır.
- Problem ve Çözüm: Net bir sorun tanımı ve bunun için geliştirilen yaratıcı çözüm kritik öneme sahiptir. Yatırımcılar gerçek pazar ihtiyaçlarına odaklanan girişimleri tercih eder.
- Pazar Büyüklüğü: TAM (Total Addressable Market), SAM (Serviceable Addressable Market) ve SOM (Serviceable Obtainable Market) analizleri ile pazar potansyelini göstermek gerekir.
- İş Modeli: Girişimin nasıl para kazanacağı, gelir akışları ve ölçeklenebilirlik planları net bir şekilde açıklanmalıdır.
Finansal Projeksiyon ve Kullanım Planı
Pre-seed aşamasındaki finansal projeksiyonlar henüz tam olarak olgunlaşmamış olabilir, ancak yine de yatırımcılar için yol gösterici olmalıdır. Projeksiyonlar gerçekçi ve savunulabilir varsayımlara dayanmalıdır. Yatırım kullanım planı oldukça ayrıntılı olmalıdır. Yatırımcılar alınan paranın nasıl kullanılacağını ve bu kullanımın büyümeyi nasıl yönlendireceğini bilmek ister. Genellikle bütçenin %60-70’i ürün geliştirmeye ve ekip büyümesine ayrılır. Kilometre taşları ve ölçütler belirlenmeli ve başarı ölçümleri tanımlanmalıdır. Yatırımcılar girişimin ilerlemesini izlemek için kullanabilecekleri somut göstergeler görmek ister.
- Ekip Sunumu ve Kredibilite
Pre-seed aşamasında yatırımcılar büyük ölçüde ekibe yatırım yapar. Kurucu ekibin deneyimi, tamamlayıcı yetenekleri ve vizyonu sunum sürecinin merkezinde olmalıdır. Her kurucu üyenin geçmişi, uzmanlık alanları ve girişime katkısı açıkça belirtilmelidir. Önceki başarılar, sektör deneyimi ve eğitim geçmişi vurgulanmalıdır. Ekipte boşluklar varsa, bunların nasıl ele alınacağı planlanmalı ve potansiyel aday profilleri belirtilmelidir. Şeffaflık ve açıklık yatırımcı güvenini artırır.
- Demo ve Prototip Sunumu
Mümkün olduğunda, çalışan bir demo veya prototip sunmak pre-seed aşamasında büyük avantaj sağlar. Bu, girişimin yürütme yeteneğini gösterir ve yatırımcı güvenini artırır. Demonun mükemmel olması gerekmez ancak ana işlevleri göstermelidir. Kullanıcı deneyimi ve teknik altyapı hakkında temel bilgiler paylaşılmalıdır. Henüz bir demo yoksa, ayrıntılı maketler, tel çerçeveler veya prototip planları sunulabilir. Önemli olan ürün vizyonunu somut hale getirmektir.
Pre-Seed Yatırım Turunda Dikkat Edilmesi Gereken Kritik Noktalar
Pre-seed finansman sürecinde girişimcilerin dikkat etmesi gereken önemli faktörler başarıyı doğrudan etkiler.
- Değerleme ve Equity Dağılımı
Pre-seed aşamasında değerleme belirleme süreci oldukça hassastır. Yüksek değerleme, gelecek turlarda sorun yaratabilirken, düşük değerleme ise kurucular için aşırı seyrelmeye neden olur. Piyasa standartları araştırılmalı ve benzer aşamalardaki girişimlerin değerlemeleri incelenmelidir. Genellikle pre-seed aşamasında 2-8 milyon TL arasında değerlemeler görülür ancak bu sektöre ve potansiyele göre değişir. Sermaye seyreltmesi konusunda stratejik düşünme gerekir. Pre-seed turunda %10-20 sermaye verilmesi yaygındır. Gelecek turlar için yeterli sermaye havuzu bırakılmalıdır. ESOP (Çalışan Hisse Senedi Opsiyon Planı) planlaması da bu aşamada ele alınmalıdır. Gelecekteki ekip büyümesi için %10-15 hisse senedi opsiyon havuzu ayrılması önerilir.
- Due Diligence Süreci
Tohum öncesi aşamadaki durum tespiti süreci tohum ve sonraki turlara kıyasla daha basit olsa da, yine de hazırlıklı olmak gerekir. Temel şirket belgeleri, mali kayıtlar ve yasal belgeler düzenli tutulmalıdır. Fikri mülkiyet hakları, patentler ve ticari markalar önceden araştırılmalı ve gerekli başvurular yapılmalıdır. Bu alandaki eksiklikler yatırım sürecini yavaşlatabilir. Kurucu sözleşmeleri, sermaye dağıtımları ve hak kazanma çizelgeleri açıkça belgelenmelidir. Belirsizlikler yatırımcıları endişelendirir ve anlaşmayı riske atar. Bu aşamada yasal tavsiye almak çok önemlidir. Deneyimli bir girişim avukatı, hem durum tespiti hem de anlaşma müzakerelerinde büyük değer sağlar.
- Yatırımcı Seçimi ve Uyumluluk
Tüm paralar eşit değildir, doğru yatırımcıyı seçmek sadece fon sağlamaktan çok daha fazla değer sağlar. Yatırımcının sektör deneyimi, ağı ve mentorluk yeteneği değerlendirilmelidir. Yatırımcının yatırım tarzı ve beklentileri girişimcinin vizyonuyla uyumlu olmalıdır. Bazı yatırımcılar daha fazla müdahaleci bir yaklaşım benimserken, diğerleri minimum müdahaleyi tercih eder. Referans araştırması yapmak kritik öneme sahiptir. Çalışma tarzı ve destek kalitesi hakkında bilgi, yatırımcının portföy şirketleriyle görüşülerek alınmalıdır. Yatırımcının takip eden yatırım kapasitesi ve gelecekteki turlara istekliliği araştırılmalıdır. Bu, sonraki dönemlerde önemli avantajlar sağlayabilir.
Anlaşma Koşulları ve Kontrat Detayları
Tohum öncesi işlemler genellikle SAFE (Gelecekteki Hisse Senedi için Basit Anlaşma) veya dönüştürülebilir senet yapılarını kullanır. Bu araçlar hızlı ve esnek işlem fırsatları sağlar. Tasfiye tercihi, anti-seyreltme hakları ve yönetim kurulu kompozisyonu gibi terimler anlaşılmalı ve uzun vadeli etkileri değerlendirilmelidir. Bu haklar gelecekteki turlarda kritik öneme sahip olabilir. Birlikte gitme, sürükleme ve ilk reddetme hakkı gibi koruyucu maddeler gözden geçirilmeli ve gerekirse müzakere edilmelidir. Bu maddeler çıkış senaryolarında önemli roller oynar. Raporlama yükümlülükleri ve yatırımcı hakları makul seviyelerde tutulmalıdır. Aşırı raporlama yükümlülükleri operasyonel verimliliği etkileyebilir.